8 Haziran 2013 Cumartesi

Kabağın Sahibi Var Elbet!

  
Vaktiyle bir derviş, nefisle mücadele makamının sonuna gelir. Meşrebin usulünce bundan sonra her türlü süsten, gösterişten arınacak, varlıktan vazgeçecektir. Fakat iş yamalı bir hırka giymekten ibaret değildir. Her türlü görünür süslerden de arınması gereklidir. Saç, sakal, bıyık, kaş, ne varsa hepsinden. Derviş, usule uygun hareket eder, soluğu berberde alır. 
 
- Vur usturayı berber efendi, der

Berber dervişin saçlarını kazımaya baslar. Derviş aynada kendini takip etmektedir. Başının sağ kısmı tamamen kazınmıştır. Berber tam diğer tarafa usturayı vuracakken, yağız mı yağız, bıçkın mı bıçkın bir kabadayı girer içeri.
Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış kısmına okkalı bir tokat atarak:

- Kalk bakalım kabak, kalk da tıraşımızı olalım, diye kükrer. 

Dervişlik bu... Sövene dilsiz, vurana elsiz gerek. Kaideyi bozmaz derviş. Ses çıkarmaz, usulca kalkar yerinden. Berber mahcup, fakat korkmuştur. Ses çıkaramaz. Kabadayı koltuğa oturur, berber tıraşa başlar. Fakat küstah kabadayı tıraş esnasında da sürekli aşağılar dervişi, alay eder: 'Kabak aşağı, kabak yukarı.'
Nihayet tıraş biter, kabadayı dükkândan çıkar. Henüz birkaç metre gitmiştir ki, gemden boşanmış bir at arabası yokuştan aşağı hızla üzerine gelir.
Kabadayı şaşkınlıkla yol ortasında kalakalır. Derken, araba gelir ona çarpar. Kabadayı oracığa yığılır, kalır. Ölmüştür. Görenler çığlığı basar.
Berber ise şaşkın, bir manzaraya, bir dervişe bakar, gayri ihtiyarî sorar: 

- Biraz ağır olmadı mı derviş efendi?

Derviş mahzun, düşünceli cevap verir:

- Vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki, kabağın da bir sahibi var. O gücenmiş olmalı!

4 Haziran 2013 Salı

Eller yahşî ben yaman, Eller buğday ben saman.



Vazgeç başkasında suç aramaktan  
Sen kendine bak ta günahkârı gör.
Uzak dur herkeste hal taramaktan
Kendine, yaptığın günahları sor.

Sana ne âlemin suçu günahı
Kaç kez karşıladın suçsuz sabahı
Kendi nefsin sana günah dergâhı
Zihnini, günahın affı için yor.

Herkeste ararken bir günah, hata
Sû-i zan günahı etti ihata
Kendine gel binmeden tahta ata
Farkında mısın sen zaman geçiyor.

Ehl-i gaflet oldun uyan ey nefis
Tevbe kapısına dayan ey nefis
Kendini ölümsüz sayan ey nefis
Akranların teker teker göçüyor.


Mehmet Çiftci