18 Aralık 2011 Pazar

Yitirmeden..




9 Kasım 2011 Çarşamba

GEL EFENDİM...



Ah efendim şu gurbetlik tez bitsin
Seven gönül bilsen ne çok özlüyor
Nağmeler hüzünlü, mızrabım kırık
Sevenlerin hep yolunu gözlüyor

Aman gurbet n’olur üç gün ara ver
Al selamım götür aziz dosta ver
Üç günden fazlası zulüm gurbetin
Bir adım ötesi ölüm gurbetin

Dostun dosta muhabbeti derindir
Gel efendim sohbetimiz şenlensin
Biz vuslatın sevinciyle coşalım
Şu ayrılık varsın biraz dinlensin

Dr.Hüsamettin Olgun

5 Kasım 2011 Cumartesi

Kurban Bayramınız Kutlu Olsun..


Kurban, Hak'ka ulaşmanın bir vesilesidir.
Kurban, kulluğun ifadesidir.
Kurban, yardımlaşmanın adıdır.
Kurban, merhamet ve şefkat zamanıdır.
Kurban, yoksulu ve ihtiyaç sahibini gözetmektir.
Kurban, bir ibadettir.
Kurban, çocukların sevindirilmesidir.
Kurban, bayramdır ve bizimdir.



Tüm dost, arkadaş ve akrabaların Kurban Bayramlarını kutlar, sağlık ve mutluluklar dilerim.

30 Ekim 2011 Pazar

Yavaş Yavaş Ölürler...


Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler.
Yavaş yavaş ölürler
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyenler,

Yavaş yavaş ölürler
Bir yabancı ile konuşmayanlar.
Heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı
görmek istemekten kaçınanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına
çıkmamış olanlar...

Pablo Neruda

29 Ekim 2011 Cumartesi

Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun..

Tüm Milletimizin, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutlar, milletimizin birlik ve beraberliğine temel olmasını dilerim.

Ülkemizin zor günlerinde, bir ışık gibi doğarak, insanımıza umut olan ve Türkiye Cumhuriyeti' ni kuran Ata' mızı ve Şehidlerimizi minnetle anıyor, Türkiye Cumhuriyeti' nin ilelebet yaşayacağını ümit ediyorum.

"Öğretmenler Yeni Nesil Sizin Eseriniz Olacaktır" diyerek öğretmenlere verdiği önemi gösteren Atatürk' ün bu sözü ile şerefli öğretmenlik mesleğini yaparken Deprem' de hayatını kaybeden öğretmenlerimize de Allah' tan rahmet, yakınlarına ve öğrencilerine başsağlığı dilerim.

28 Ekim 2011 Cuma

Deprem ve Milli Beraberliğimiz Üzerine..


Türkiye yine acı bir depremle sarsıldı. Van' da meydana gelen deprem, kışa girmeye hazırlandığımız şu günlerde, içimizi yaktı. Önce şehit haberleri ile yüreği yanan ülkemiz insanının, şimdi de deprem ile yüreği yandı. Bir sürü can, yine ihmaller ve doğru dürüst yapılmayan binalar yüzünden kaybedildi. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralananlara da acil şifalar diliyorum.
Aziz Milletimiz, her türlü sıkıntı ve zorluğa rağmen böyle zor günlerde birlik ve beraberlik göstererek tüm dünyaya örnek oldu ve Van'daki kardeşlerinin yardımına koştu. Kardeşliğin zor günlerde olması gerektiğini bir kez daha gösterdi. Keşke, birlik ve beraberliğimiz bu tür musibetlerden sonra olmasa da her daim sürekli olsa. Elindeki her kaynağı Van için seferber eden, insanımızı ve şirketlerimizi kutluyorum. Allah bir daha bu tür acıları milletimize göstermesin.

19 Ekim 2011 Çarşamba

Teröre Lanet, Şehitlerimize Veda..


Türkiye, coğrafi konumu nedeni ile önemli bir bölgede bulunuyor. Yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ile Türkiye cazibe merkezi durumundadır. Son dönemlerde ekonomisinin düzelmesi ve bölgedeki etkisinin arttırması Ortadoğu'daki dengeleride değiştirecektir. Türkiye' nin bu konumundan rahatsız olan ve topraklarımızda gözü olan bazı ülkeler, hain planları için terör örgütünü maşa gibi kullanmaktadırlar. Bu terör örgütü yıllardır Türkiye'nin başına bela olmuş, Doğu ve Güneydoğu Anadolu' nun kalkınmasını sağlayacak milyarlarca dolar paranın, emeğin, insan gücünün ve bölge insanının umutlarının heba edilmesine yol açmıştır. Şimdilerde, çeşitli güçler (ülkeler) için taşeronluk ve maşalık yapan bu hain terör örgütü, bugün Hakkari' nin Çukurca ilçesinde düzenlediği hain saldırılarla 26 tane genç fidanımızı, vatan evladımızı şehit etmiştir. Bu hainleri ve hain saldırıyı lanetliyor, aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, yüreği yanmış ailelerine ve milletimize de baş sağlığı diliyorum.

Devletimizin bu hain saldırıların hesabını soracağına inanıyoruz.

16 Ekim 2011 Pazar

Okullardaki Kıyafet İkilemi..


Milli Eğitim Bakanlığı, okullardaki kıyafet yönetmeliğini esnetti ve çok da iyi etti. İlköğretimde tektip, sıkıcı, çocukların ufkunu kapatan önlükler tarihe karıştı. Ortaoğretimlerde kravat tarihe karıştı, öğrencilerin yakası göbeğine kadar açık, sarkık gravatlı o kötü görüntüleri tarihe karıştı. Bayan öğretmenler, isterlerse etek, isterlerse pantalon giyebiliyorlar. Onlarda kıyafet konusunda rahatlığa kavuşmuş durumda. Öğrencilerin ve bayan öğretmenlerin kıyafet konusunda esnek ve rahat giyinebilmelerine karşı, erkek öğretmenler için birşey yapılmadı. En büyük sıkıntıyı şu an onlar çekiyor. Takım elbise ve boğazına kadar sıkılmış kravat ile derslere giriyor. Bakanlıktan en büyük isteğim şu kravat zorunluluğunun erkek öğretmenler için de kaldırılması. Tamam, isteyen yine kravat taksın ama zorunlu olmasın. İsteyen çeket ve pantalonun içine triko, yakalı kazak, gömlek, balıkçı yaka kazak giyebilsin. Kot olmayan, keten pantalonlar giyilebilsin. Dünya teknolojide yarışırken biz, hala kılık kıyafet takıntısını üzerimizden atamadık. İnsanın kendisini rahat hissetmesi yaptığı işe de olumlu yansıyacaktır.

Kıyafet konusunda mağdur olan biz erkek öğretmenler çözüm bekliyoruz.

14 Ekim 2011 Cuma

9 Ekim 2011 Pazar

Bir Teknoloji Dahisinin Ardından...


Steve Jobs. Bir teknoloji dahisi. Farklı bakış açısı, geniş vizyonu, mütevazi giyim ve yaşam tarzı ile sıra dışı bir insan. Apple firmasını, dünyanın en değerli teknoloji firması haline getirdi. Bu konudaki Microsoft üstünlüğüne son verdi. Elini neye değdirdi ise o ürünü teknoloji kullanıcılarının gözünde bir numara yaptı. Her bilgisayar kullanıcısının sahip olmak istediği, MacBook dizüstü bilgisayarlar ve IMAC masaüstü bilgisayarlar, akıllı telefon pazarının altını üstüne getiren IPhone cep telefonları, müzik severlerin vazgeçemediği IPOD oynatıcılar, Tablet Bilgisayar kavramını yeniden tanımlayıp, standartları belirleyen IPAD hep onun vizyonunun eseri. Tüm bilgisayar dünyasının teknoloji üreticileri hep onun ürünlerini taklit etti. Binlerce mühendis çalıştıran Microsoft' un bile Vista işletim sisteminin bir çok özelliğini MacOS işletim sisteminden arakladığı iddia edildi.

Steve Jobs uzun süredir rahatsızdı ve tedavi görüyordu. Hastalığı zamanında bile bir köşeye çekilip ölümü beklemedi, son ana kadar çalışmasına ve ürün geliştirmeye devam etti.

Çok zengindi ama zengin gibi yaşamadı. Her yeni ürün tanıtımında sunumunu, bir kazak ve bir pantalon giyerek yaptı. Hayatı boyunca, yaşadığı her günün sanki son günü gibi olduğunu söyledi. "Ölüm En Büyük İcattır" diyerek bu konuda inancını ortaya koydu.

Ve Steve Jobs bu dünyadan göçtü, gitti. Bilişim ve Teknoloji dünyası dahi çocuğuna elveda dedi. Ortalık, sıkıcı, kullanıcıyı aptal yerine koyan, doğru dürüst çalışmayan, estetikten ve görsel tasarımdan uzak Microsoft ürünlerine kaldı.

Güle Güle Steve Jobs.

1 Ekim 2011 Cumartesi

Nasıl Bir Gençlik?



Genç nüfusumuz en büyük zenginliğimiz. Genç nüfusumuzun sayısı bir çok Avrupa ülkesinin  nüfusundan fazla.  Gençlerimizi iyi eğitebilir ve donanımlı bir şekilde yetiştirebilirsek, ülkenin geleceğini de güven altına almış oluruz. Peki bu gençlik nasıl özelliklere sahip olmalı ;
* Ülkesinin ve milletinin menfaatlerini kendi menfaatlerinden önde tutan bir gençlik,
* Büyüklerini sayan ve saygı gösteren, küçüklerini seven ve koruyan bir gençlik,
* Özgür düşünen, hür irade sahibi olan bir gençlik,
* Milli ve manevi değerlerine bağlı, her türlü düşünce ve görüşe saygılı bir gençlik,
* İnsanlara ve diğer canlılara merhamet gösteren, şefkat sahibi bir gençlik,
* Okuyan, düşünen, tartışan ve üreten bir gençlik,
* Çevresindeki herkes ile diyalog kurabilen, hoşgörülü ve tolerans sahibi bir gençlik,
* Anne ve Babasına saygıda kusur etmeyen, onları varlık sebebi sayıp,  gözeten bir gençlik,
* Sağlığına dikkat eden, çeşitli spor dallarında faaliyet gösteren bir gençlik,
* Kültür değerlerine sahip çıkan ve bu değerlerin yaşatılmasına katkı sağlayan bir gençlik,
* Çalışan, araştıran, sorgulayan ve projeler üreten bir gençlik,
* Tarihini doğru bilen, geleceğe güvenle bakan bir gençlik,
* Bilişim ve teknolojiyi yakından takip eden ve teknolojik araç ve gereci kullanabilen bir gençlik,
* Devletin malını ve mülkünü koruyan, sahip çıkan bir gençlik,
* Yoksulu ve düşkünü gözeten ve koruyan bir gençlik.

Bu özellikler daha fazla çoğaltılabilir. Burada önemli olan şudur. Eğitim ve Öğretim sistemi bu özelliklere sahip bir gençlik yetiştirmekte midir? Mevcut eğitim sistemi nasıl bir gençlik yetiştirmektedir. Bu konuda yorumu sizlere bırakıyorum..

30 Eylül 2011 Cuma

Eylül...


Eylül! daha çocukluğumdan
beri size bakardım ben
bir yazın azalmakta olan
sözcüklerinden nasıl da
ansızın sökülürdünüz
        bahçelerle ve kül
dolardı içim...eylül!

Eylül! kırılgan mevsim!
cam hançeri güzün
dağılırdı kalbimde
birden gecenin ve gündüzün
perdesiyle örtülürdünüz
        tenhâyla ve tül
dolardı içim...eylül!

Eylül! unuttum sizi
dağ kızarır yol sararırdı
ve ben dönüşlere bakardım
o amanvermez belleğin
paramparça güldüğüydünüz
        aynalarla ve gül
dolardı içim...eylül!

Hilmi yavuz

28 Eylül 2011 Çarşamba

NEYZEN’İN ŞARKILARINDAN...



 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Derdinle gönül derdime dert katarak her gün
Neşe ile avundum da gönül gülmedi bir gün
 
Çılgın geçecek sandığım hep günlerim ölgün
Yadınla harap, dert ile ortak gönül her gün
 
Deli gönlümü sana verdiğim akşam
Kanmadan zevkine geçti de akşam
 
Şimdi viran kalan o bahçelerde
Derdi verir gönlüme, derdin her akşam
 
Gitti gelmez gönül virane kaldı
Ne sabr u mecal var, ne takat kaldı
 
Yadınla teselli bahane kaldı
Gitti gelmez, gönül virane kaldı.
 
Neyze Tevfik

Hallelujah...

27 Eylül 2011 Salı

Anlatamıyorum..





Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.

Orhan Veli Kanık

25 Eylül 2011 Pazar

İki Şey Vardır...






















İki şey ‘Kalitesiz İnsan’ın özelliğidir:
1- Şikayetçilik
2- Dedikodu

İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer:
1- Bakış açısını değiştirmek
2- Karşındakinin yerine kendini koyabilmek

İki şey yanlış yapmanı engeller:
1- Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgeçinden geçirmek
2- Hak yememek

İki şey kişiyi gözden düşürür :
1- Demagoji (Laf kalabalığı)
2- Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek)

İki şey insanı ‘Nitelikli İnsan’ yapar:
1- İradeye hakim Olmak
2- Uyumlu Olmak

İki şey ‘Ekstra Değer’ katar:
1- Hitabet ve diksiyon eğitimi almak
2- Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek

İki şey geri bırakır:
1- Kararsızlık
2- Cesaretsizlik

İki şey kaşif yapar:
1- Nitelikli çevre
2- Biraz delilik

İki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar:
1- Baskın yeteneği bulmak
2- Sevdiğin işi yapmak

İki şey başarının sırrıdır:
1- Ustalardan ustalığı öğrenmek
2- Kendini güncellemek

İki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır:
1- Niyetin saf olması
2- Ruhsal farkındalık

İki şey milyonlarca insandan ayırır:
1- Sorunun değil, çözümün parçası olmak
2- Hayata ve her şeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıyla
yaklaşabilmek

İki şey gelişmeyi engeller:
1- Aşırılık (mübalağa, abartı, ifrat)
2- Felakete odaklanmış olmak

İki şey çözüm getirir:
1- Tebessüm (gülümseme)
2- Sükut (susmak)

İki şeyin değeri kaybedilince anlaşılır:
1- Anne
2- Baba

İki şey geri alınmaz:
1- Geçen zaman
2- Söylenen söz

İki şey ulaşmaya değerdir:
1- Sevgi
2- Bilgi

İki şey “hayatta önemli olan her şey” içindir:
1- Nefes alabilmek
2- Nefes verebilmek

22 Eylül 2011 Perşembe

Hz. Mevlana' dan.. - II

Hz. Mevlana'nın Öğütleri (Bu seferki sözlerin Hz. Mevlana'ya ait olduğunu biliyorum.)

* Cömertlikte ve yardım etmede akarsu gibi ol.
* Merhamette güneş gibi ol.
* Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
* Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
* Tevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol.
* Hoşgörülülükte deniz gibi ol.
* Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

19 Eylül 2011 Pazartesi

Hz. Mevlana' dan.. - I

Internet' te rastladım ve hoşuma gitti. Hz.Mevlana' ya aitmidir değilmidir kesin bilmiyorum. Ama beğendim.

Paranı ver, gönlünü ver, selam ver ama; sırrını verme.
Günleri say, senedini say, büyüklerini say ama; yerinde sayma.
Emek ver, kulak ver, bilgi ver ama; hiç bir zaman baş veme.
Sarıcı ol, bakıcı ol, kalıcı ol ama; bölücü olma.
Fidan büyüt, çocuk doyur, çocuk besle ama; kin besleme.
Eşini beğen, işini beğen, aşıgını beğen ama; kendini beğenme.
Davet et, hayret et, affet, töğbe et ama; ihanet etme.
Hedefe koş, cihanda koş, yardıma koş ama; ortak koşma.
Elini aç, kapını aç, gözünü aç ama; ağzını açma.
Okumaktan zarar gelmez, oku ama; lanet okuma.
Rakibini geç, sınıfını geç ama; gülüp geçme.
Ev al, araba al, abdest al ama; beddua alma.
Zulmü devir, nesri devir ama; çam devirme.
Yaklaş, konuş, tanış ama; uzaklaşma.
Doğrul, devril ama; eğilme.
Seslen, uslan ama; yaslanma.
itil, atıl ama; satılma.

HZ. MEVLANA

17 Eylül 2011 Cumartesi

MEB ve Revizyon..

Milli Eğitim Bakanlığı, bütçesi ve personel sayısı ile bakanlıklar arasında en fazla bütçeye ve en fazla personele sahip bir bakanlık. Bir çok Genel Müdürlük ve birimlere sahip bir yapıdan oluşuyor. Yapısının çok büyük olması, hantal bir yapının ortaya çıkmasına ve yapılacak bir çok işin gecikmesine yol açıyordu. Bir çok Genel Müdürlüğün birleşip sayılarının azaltılması, çok yerinde ve uygun bir karardır. Sadece Mesleki ve Teknik Eğitim ile ilgili bir çok genel müdürlük olması çok başlılığın ortaya çıkmasına yol açıyordu. Milli Eğitim Bakanlığı, benzer düzenlemeleri İl  ve İlçelerde de yapmalı, hantal yapıyı ortadan kaldırmalıdır.
Türkiye, boşa geçirecek vakti olmayan, eğitimde bir an önce yeni hamleler, yenilikler yapmak zorunda olan bir ülke. Gelişmiş ülkelerle aramızdaki açığın kapatılması için daha çok çalışması gereken bir ülke Türkiye.

11 Eylül 2011 Pazar

Sevgili Sinüzit..


Hiç gereği yok iken ve ben davet etmediğim halde geldin sinüslerime yerleştin. Yerleştiğin gibi kira parası filan da vermiyorsun ve sinüslerimde beleşe oturuyorsun. Hadi bunu geçtik, niye olmadık zamanlarda sinüslerimi tıkayıp, nefes almamı engelliyorsun, konuşmamı değiştiriyorsun. Hadi bunu da geçtik, olmadık zamanlarda gözlerimi yaşartıp, beni salya sümük haline getirmene ne demeli.. Aklını başına al. Benimle uğraşıp durma. Benimle iyi geçinmeye çalış. Senin yüzünden bir sürü antibiyotik yutup, burun damlası kullanıyorum. Burun deliklerim mağara gibi oldu. Artık bu sevdaya bir son vermeliyiz. Seninle olan sevgimiz yürümüyor. Hep fedakarlık yapan taraf ben oluyorum. Verdiğim ilaç paraları da cabası. Artık seninle ayrılmalıyız. Seni terkediyorum, düş artık yakamdan..

Bir daha görüşmemek üzere..

30 Ağustos 2011 Salı

Çifte Bayramınız Kutlu Olsun..

Rahmet ve bereket ayı bir Ramazan'ı daha bitirdik ve bayrama ulaştık. Bayramı bayram gibi kutlayalım, aile büyüklerini ziyaret edelim, hayır dualarını alalım, gönüllerini yapalım. Küçükleri sevindirelim, bayramların milli ve manevi duygularını onlarda hissetsinler.

Bayramlarda yoksulları ve fakirleri de unutmayalım. Özellikle de Somali' yi. Yapacağınız küçük yardımlar, oradaki anne ve babaları sevindirecek, evlatlarına aş götürebileceklerdir. Oradaki insanlar için çocuklar için sizde bu bayramda bir umut olun.

Bu Ramazan bayramı güzel bir tevafuk eseri, 30 Ağustos Zafer bayramı ile denk geldi. Milletimiz çifte bayram yapmış olacak. Bize bu vatanı, bu vatan üstünde huzur ve güven içinde yaşamayı sağlayan Ulu Önderimize, Şehit ve Gazilerimize minnetler.

Tüm akraba, dost ve yakınlarımın hem Ramazan hem de Zafer Bayramlarını kutlar, tüm milletimize esenlik, huzur ve mutluluk dilerim.

Bayramlarınız kutlu olsun efendim...

6 Ağustos 2011 Cumartesi

Ölüyoruz Ey İnsanlık!

Kara kıta Afrika son 60 yılın en kurak dönemini yaşıyor. Açlık, kıtlık ve kuraklık bu kıtadaki fakir ülkeleri vurdu. Sadece Somali'de 3 milyondan fazla insan açlıktan ölüm tehlikesi ile karşı karşıya..Bir ayda 5 yaş ve altında 29 bin bebeğini kaybetti Somali'li..Büyük bir rakam, çok büyük bir acı..

Yıllardır Batı'nın ve Uzak Ülkenin beyaz insanları kara kıtanın yer altı ve yerüstü kaynaklarını sorumsuzca ve hoyratça kullandı. Buralara fakirlik, kan ve şiddet bırakıp gitti. Ülkelerinin çöplerini, atıklarını, eski araba lastiklerini gece uçaklarla buralara atıp kaçtılar. ABD ve Avrupa ülkelerinin halkları OBEZLEŞİRKEN, bu kıtanın insanları bir deri bir kemik kaldı.

Tüm yardım haykırışlarına ve çığlıklarına rağmen, ne Amerika'dan, ne Avrupa'dan ne de Arap ülkelerinden bir ses yok. Tüm dünyanın gözü önünde binlerce insan ölmeye devam ediyor.

Bu insanlar tüm dünyanın gözü önünde açlıktan ölüyor fakat dünyanın da insanlığı ölüyor. Bu mübarek ramazan günlerinde açlığın ne demek olduğunu daha iyi anlayan müslüman ülkeler buralara daha fazla yardım etmeli..


Güzel ülkemin güzel insanları, gelin başlatılan yardım kampanyalarına bir SMS ile olsa bile destek olun. Kara kıtanın bu yoksul insanlarına yardım edin. Atacağınız bir SMS ile 5 TL yardım yapmış olacaksınız.

Dünya insanlarının gözleri önünde bu insanlar ölürken, bizimde insanlığımız ölmesin, yitip gitmesin.

Cep telefonlarınızdan ;

ACLIK yaz 5777 - (Kimse Yok mu?)
AFRİKA yaz 5601 - (Diyanet)
AFRİKA yaz 2868 - (Kızılay)
AFRİKA yaz 3072 - (İHH) için...

Yazarak 5 TL yardımda bulunabilirsiniz.

14 Temmuz 2011 Perşembe

Yeniden Yeni Merhaba

Yeniden Merhaba,
Blog' umu açtığımda amacım sürekli bir şeyler yazmaktı, fakat iş yoğunluğu ve beraberinde gelen iş yorgunluğu sonucu blog'uma el süremez oldum. Yaz ayının bu sıcak günlerinde, bir fırsat bulup blog' umun tozunu alayım, yeniden yazayım istedim. Vaktim olursa! bu sefer amacım blogumu güncel tutmak. Bakalım zaman ne gösterecek.

Sağlıcakla kalın..