30 Ekim 2011 Pazar

Yavaş Yavaş Ölürler...


Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler.
Yavaş yavaş ölürler
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyenler,

Yavaş yavaş ölürler
Bir yabancı ile konuşmayanlar.
Heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı
görmek istemekten kaçınanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına
çıkmamış olanlar...

Pablo Neruda

29 Ekim 2011 Cumartesi

Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun..

Tüm Milletimizin, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutlar, milletimizin birlik ve beraberliğine temel olmasını dilerim.

Ülkemizin zor günlerinde, bir ışık gibi doğarak, insanımıza umut olan ve Türkiye Cumhuriyeti' ni kuran Ata' mızı ve Şehidlerimizi minnetle anıyor, Türkiye Cumhuriyeti' nin ilelebet yaşayacağını ümit ediyorum.

"Öğretmenler Yeni Nesil Sizin Eseriniz Olacaktır" diyerek öğretmenlere verdiği önemi gösteren Atatürk' ün bu sözü ile şerefli öğretmenlik mesleğini yaparken Deprem' de hayatını kaybeden öğretmenlerimize de Allah' tan rahmet, yakınlarına ve öğrencilerine başsağlığı dilerim.

28 Ekim 2011 Cuma

Deprem ve Milli Beraberliğimiz Üzerine..


Türkiye yine acı bir depremle sarsıldı. Van' da meydana gelen deprem, kışa girmeye hazırlandığımız şu günlerde, içimizi yaktı. Önce şehit haberleri ile yüreği yanan ülkemiz insanının, şimdi de deprem ile yüreği yandı. Bir sürü can, yine ihmaller ve doğru dürüst yapılmayan binalar yüzünden kaybedildi. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralananlara da acil şifalar diliyorum.
Aziz Milletimiz, her türlü sıkıntı ve zorluğa rağmen böyle zor günlerde birlik ve beraberlik göstererek tüm dünyaya örnek oldu ve Van'daki kardeşlerinin yardımına koştu. Kardeşliğin zor günlerde olması gerektiğini bir kez daha gösterdi. Keşke, birlik ve beraberliğimiz bu tür musibetlerden sonra olmasa da her daim sürekli olsa. Elindeki her kaynağı Van için seferber eden, insanımızı ve şirketlerimizi kutluyorum. Allah bir daha bu tür acıları milletimize göstermesin.

19 Ekim 2011 Çarşamba

Teröre Lanet, Şehitlerimize Veda..


Türkiye, coğrafi konumu nedeni ile önemli bir bölgede bulunuyor. Yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ile Türkiye cazibe merkezi durumundadır. Son dönemlerde ekonomisinin düzelmesi ve bölgedeki etkisinin arttırması Ortadoğu'daki dengeleride değiştirecektir. Türkiye' nin bu konumundan rahatsız olan ve topraklarımızda gözü olan bazı ülkeler, hain planları için terör örgütünü maşa gibi kullanmaktadırlar. Bu terör örgütü yıllardır Türkiye'nin başına bela olmuş, Doğu ve Güneydoğu Anadolu' nun kalkınmasını sağlayacak milyarlarca dolar paranın, emeğin, insan gücünün ve bölge insanının umutlarının heba edilmesine yol açmıştır. Şimdilerde, çeşitli güçler (ülkeler) için taşeronluk ve maşalık yapan bu hain terör örgütü, bugün Hakkari' nin Çukurca ilçesinde düzenlediği hain saldırılarla 26 tane genç fidanımızı, vatan evladımızı şehit etmiştir. Bu hainleri ve hain saldırıyı lanetliyor, aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, yüreği yanmış ailelerine ve milletimize de baş sağlığı diliyorum.

Devletimizin bu hain saldırıların hesabını soracağına inanıyoruz.

16 Ekim 2011 Pazar

Okullardaki Kıyafet İkilemi..


Milli Eğitim Bakanlığı, okullardaki kıyafet yönetmeliğini esnetti ve çok da iyi etti. İlköğretimde tektip, sıkıcı, çocukların ufkunu kapatan önlükler tarihe karıştı. Ortaoğretimlerde kravat tarihe karıştı, öğrencilerin yakası göbeğine kadar açık, sarkık gravatlı o kötü görüntüleri tarihe karıştı. Bayan öğretmenler, isterlerse etek, isterlerse pantalon giyebiliyorlar. Onlarda kıyafet konusunda rahatlığa kavuşmuş durumda. Öğrencilerin ve bayan öğretmenlerin kıyafet konusunda esnek ve rahat giyinebilmelerine karşı, erkek öğretmenler için birşey yapılmadı. En büyük sıkıntıyı şu an onlar çekiyor. Takım elbise ve boğazına kadar sıkılmış kravat ile derslere giriyor. Bakanlıktan en büyük isteğim şu kravat zorunluluğunun erkek öğretmenler için de kaldırılması. Tamam, isteyen yine kravat taksın ama zorunlu olmasın. İsteyen çeket ve pantalonun içine triko, yakalı kazak, gömlek, balıkçı yaka kazak giyebilsin. Kot olmayan, keten pantalonlar giyilebilsin. Dünya teknolojide yarışırken biz, hala kılık kıyafet takıntısını üzerimizden atamadık. İnsanın kendisini rahat hissetmesi yaptığı işe de olumlu yansıyacaktır.

Kıyafet konusunda mağdur olan biz erkek öğretmenler çözüm bekliyoruz.

14 Ekim 2011 Cuma

9 Ekim 2011 Pazar

Bir Teknoloji Dahisinin Ardından...


Steve Jobs. Bir teknoloji dahisi. Farklı bakış açısı, geniş vizyonu, mütevazi giyim ve yaşam tarzı ile sıra dışı bir insan. Apple firmasını, dünyanın en değerli teknoloji firması haline getirdi. Bu konudaki Microsoft üstünlüğüne son verdi. Elini neye değdirdi ise o ürünü teknoloji kullanıcılarının gözünde bir numara yaptı. Her bilgisayar kullanıcısının sahip olmak istediği, MacBook dizüstü bilgisayarlar ve IMAC masaüstü bilgisayarlar, akıllı telefon pazarının altını üstüne getiren IPhone cep telefonları, müzik severlerin vazgeçemediği IPOD oynatıcılar, Tablet Bilgisayar kavramını yeniden tanımlayıp, standartları belirleyen IPAD hep onun vizyonunun eseri. Tüm bilgisayar dünyasının teknoloji üreticileri hep onun ürünlerini taklit etti. Binlerce mühendis çalıştıran Microsoft' un bile Vista işletim sisteminin bir çok özelliğini MacOS işletim sisteminden arakladığı iddia edildi.

Steve Jobs uzun süredir rahatsızdı ve tedavi görüyordu. Hastalığı zamanında bile bir köşeye çekilip ölümü beklemedi, son ana kadar çalışmasına ve ürün geliştirmeye devam etti.

Çok zengindi ama zengin gibi yaşamadı. Her yeni ürün tanıtımında sunumunu, bir kazak ve bir pantalon giyerek yaptı. Hayatı boyunca, yaşadığı her günün sanki son günü gibi olduğunu söyledi. "Ölüm En Büyük İcattır" diyerek bu konuda inancını ortaya koydu.

Ve Steve Jobs bu dünyadan göçtü, gitti. Bilişim ve Teknoloji dünyası dahi çocuğuna elveda dedi. Ortalık, sıkıcı, kullanıcıyı aptal yerine koyan, doğru dürüst çalışmayan, estetikten ve görsel tasarımdan uzak Microsoft ürünlerine kaldı.

Güle Güle Steve Jobs.

1 Ekim 2011 Cumartesi

Nasıl Bir Gençlik?



Genç nüfusumuz en büyük zenginliğimiz. Genç nüfusumuzun sayısı bir çok Avrupa ülkesinin  nüfusundan fazla.  Gençlerimizi iyi eğitebilir ve donanımlı bir şekilde yetiştirebilirsek, ülkenin geleceğini de güven altına almış oluruz. Peki bu gençlik nasıl özelliklere sahip olmalı ;
* Ülkesinin ve milletinin menfaatlerini kendi menfaatlerinden önde tutan bir gençlik,
* Büyüklerini sayan ve saygı gösteren, küçüklerini seven ve koruyan bir gençlik,
* Özgür düşünen, hür irade sahibi olan bir gençlik,
* Milli ve manevi değerlerine bağlı, her türlü düşünce ve görüşe saygılı bir gençlik,
* İnsanlara ve diğer canlılara merhamet gösteren, şefkat sahibi bir gençlik,
* Okuyan, düşünen, tartışan ve üreten bir gençlik,
* Çevresindeki herkes ile diyalog kurabilen, hoşgörülü ve tolerans sahibi bir gençlik,
* Anne ve Babasına saygıda kusur etmeyen, onları varlık sebebi sayıp,  gözeten bir gençlik,
* Sağlığına dikkat eden, çeşitli spor dallarında faaliyet gösteren bir gençlik,
* Kültür değerlerine sahip çıkan ve bu değerlerin yaşatılmasına katkı sağlayan bir gençlik,
* Çalışan, araştıran, sorgulayan ve projeler üreten bir gençlik,
* Tarihini doğru bilen, geleceğe güvenle bakan bir gençlik,
* Bilişim ve teknolojiyi yakından takip eden ve teknolojik araç ve gereci kullanabilen bir gençlik,
* Devletin malını ve mülkünü koruyan, sahip çıkan bir gençlik,
* Yoksulu ve düşkünü gözeten ve koruyan bir gençlik.

Bu özellikler daha fazla çoğaltılabilir. Burada önemli olan şudur. Eğitim ve Öğretim sistemi bu özelliklere sahip bir gençlik yetiştirmekte midir? Mevcut eğitim sistemi nasıl bir gençlik yetiştirmektedir. Bu konuda yorumu sizlere bırakıyorum..